
Asrın ruh ve beyin mimarı: Bediüzzaman
Onun ihlâs ve samimiyet kokulu risalelerini okuyanlar birer münevver oldular. Hem münevver oldular hem de bu masum ve müspet nur mayasını beşer çapında karmak için yollara düştüler. Üstadlarının “Kardeşlerim, inayet altındayız.” senedini arkalarına alarak civanlar gibi hizmet kervanlarına iştirak ettiler.
Elinde senedi
Kur’an olan
O koca Bedî
Demiyor mu:
“Çalkalanan bu âhir zaman
Dölyatağında gizliyor medar-ı heyecan
Acip garip şeyleri
Doğurmaya hazırlanıyor an be an.”
Şarkta neş’et edip 13. asrın başında duran
Seyyidler babası Haydar-ı Kerrar torunlarından
Evet bu iki özelliğiyle
O birleştirecek bizleri
Türk Kürt, Alevî-Sünnî
Uhuvvet ihlas esaslarının samimiyetiyle
Eritip hepimizi tek tek…
Toplayacak havz-ı kebîr içinde
Kevser-i Kur’aniden süzülerek
Bütünleşmiş efrad-ı millet
Hiç bilmediğimiz toplumların bile katmanlarından
Gizlenmiş inciler gibi
Sıkışıp kalmış olsalar da
İster Çin’de, ister Maçin de
Câzibesiyle çekerek onun hizmeti
Bu öyle bir hizmet ki,
Vicdanları hoplattı
Irkı dini ayrı, belki
Bizden çok uzak
Düşman diyarların
Köleler gibi ezilenleri
Resim resim gözleri önüne gelince
İstirahat saatında tezgahta uyuklarken
İsterse bu zavallılar olsun
Dünyayı istila edeceğinden ürktüğümüz
Milyonu aşkın bir milletin çocuğu
Olsun
Haykır vicdanında olanı
“Ne zaman cihanın barış ve huzuru?..”
Ne zaman dünya dolacak adaletle
Ne zaman bu aç-çıplak zavallılar
Bulacaklar dertlerine köklü çare?”
Yerlerin göklerin hazinelerini açacak
Bir devirden bahsediyorum ben
“Bir derde bin deva”
Düşünecek bir medeniyetin
Mimarından bahsettim ben sana
Kur’an işaret, hadisler haber verdi
O koca Bedî bir bir bunları şerh etti
Çıkıp asrımızın minaresine
Bir de
Ezan okudu
Duydu duyan
Ben sana işte hatırlatıyorum
Ondan yorum yorum
Bazı ihbâratı
Sen de artık
Al alacağını
Yandır bu ışıktan
Elindeki fıtrat mumunu…